Karikatür

Klasik anlamda karikatür çizgiyle mizah sanatıdır.
Çelişkileri, çarpıkları, abartarak çarpıcı hale getirmektir.
Güldürmek zorunda değildir karikatür.

Karikatür bir savaş sanatıdır aslında.
Demokratik bir savaş sanatıdır.
Haksızlığa başkaldırmakla kalmaz, saldırgandır.
Haklıdan yanadır, güçlüye karşı.
Haksıza karşı hak arayandır karikatür.


Ülkemizde ilk karikatür Teodor Kasap efendinin Diyojen dergisinde yayınlanmıştır. Oysa dünyada ilk karikatür l690 yılında yayınlanırken
Maalesef Türkiye’ye ilk karikatür 280 yıl sonra gelebilmiştir.

Çağdaş karikatür sözle yollarını ayırmıştır.
Özellikle ülkemizde 1950 yılından sonra Semih Balcıoğlu, Turhan Selçuk ve Nehar Tüblek’in öncülüğünde gerek söz baloncularından ve gerekse gereksiz çizgilerden soyutlanarak çağdaş karikatür vasfına erişmiştir.

Her çizerin kendine ait bir özgün çizgisi olmalıdır.
Hatta imzası olmasa da kime ait olduğu sanatsal tarzından anlaşılır olmalıdır.
Karikatür için illa da siyah çini mürekkeplere ve tarama uçlarına gerek yoktur.

Karikatürde ve ya diğer sanat dallarında, yarışmalar daha çok düzenleyen kurumların tanıtılmasına yarar sağlasa da yarışmalar, sanatın gelişmesine katkısı yadsınamaz.
Yarışmalarda alınan ödüller; teşvik edici olduğu kadar da başarı anlamında bir gösterge olabilmektedir.

Karikatür ayrıca fiziksel abartıları gülünç hale getirmek için var değildir.
Bu sosyolojik olarak ayıp olduğu kadar, dinsel olarak da günah kavramlarını içermektedir.
Karikatürün sanat vasfını kazanmasında fiziksel unsurların istismarını konu etmemesinin de etkisi en önemli nedendir aslında.

Ayrıca dünyada karikatürün sanat olmasında Grafik Mizahın öncüsü
Saul Steinberg ve onun yolunda ilerleyen sanatçıların çoğalması büyük önem taşır. Ancak ne yazık ki, dünyada olduğu gibi Türk karikatürü de son yıllarda bir kimlik sorunu yaşamaktadır.
Karikatür görev değişimine uğramaktadır.
Her geçen gün, ticari amaçlara daha çok araç olmaktadır.

İnsanların hayatında engeller ve zorluklar olmasaydı elbette mizah da olmazdı.
Mizah: Sorunları çözme maharetine sahip olmamakla birlikte, zorluklar karşısında insana dayanma gücü verir.

Üzüldüğüm odur ki; İdeolojisi olmayan ve sanatçı vasfı bulunmayan, ama çizgide usta çizerlerin elinde karikatür şahsi menfaat aracı olmaktadır.

Ve hatta zaman zaman ticari kaygılar çizerin eserlerinde etkili olmaktadır.
O nedenle özellikle son yıllarda şahsi çıkarlar post modern bir akımının da etkisiyle cinsel içerikli çizimler pornografik bir noktaya ulaşmıştır.


Harun Yavruoğlu
Trabzon Karikatür ve Mizahçılar Derneği Başkanı